Kentlerin bugünü ve geleceği Türkiye’nin ilk kent forumunda konuşulacak
Dünyanın dört bir yanından 400’den fazla konuşmacının katılacağı ve 100’den fazla oturumun yapılacağı Marmara Urban Forum (Marmara Uluslararası Kent Forumu-MARUF21), Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından 1-2-3 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek.
Dünyanın dört bir yanından 400’den fazla konuşmacının katılacağı ve 100’den fazla oturumun yapılacağı Marmara Urban Forum (Marmara Uluslararası Kent Forumu-MARUF21), Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından 1-2-3 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek.
Marmara Urban Forum (Marmara Uluslararası Kent Forumu-MARUF21), COVID-19 salgınıyla birlikte yerleşik kentsel politikaları ve planlama süreçlerinin yeniden sorgulanması gereğiyle, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından 1-2-3 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlenecek. Ana başlığı “Çözüm üreten kentler: yeniden düşün, birlikte hareket et” olarak belirlenen forumda, dünyanın dört bir yanından 400’den fazla konuşmacıyı ağırlanacak ve 100’den fazla oturum yapılacak. Katılımın ücretsiz olduğu forumda aynı zamanda eğitimler, çalıştaylar, networking toplantıları, online sergiler gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.
Tahir Büyükakın: “MARUF’un En Önemli Gündemi İklim Krizi ve Afetler Olacak”
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Ekim ayında düzenlenecek Marmara Urban Forum’un (MARUF21) yerel yönetimlerin birlikte hareket etmesi gereken konulara odaklanacağını söyledi. Büyükakın, “En önemli konulardan bir tanesi küresel iklim krizi, diğeri de afet yönetimi olacak” dedi.
Başkan Büyükakın, iklim değişikliği ile bir ülkenin tek başına baş edemeyeceğini, bu sorunun küresel şekilde, ortak hareket edilerek çözülebileceğine işaret etti. Müsilaj örneğini veren Büyükakın, “Marmara Denizi’ndeki deniz salyası meselesi, esasen küresel iklim değişikliğinin etkilerinden bir tanesi. Deniz salyası oluşumu için deniz suyunun belirli bir sıcaklığın üstüne çıkması gerekiyor. Artık küresel iklim değişikliği alarm vermeye başladı. Eskiden akademisyenler konuyu takip ediyordu, bir şeyler söylüyordu. Toplum farkında olsun diyorduk ama şimdi göz ile görmeye başladık. Isı değerlerindeki artışları fark etmeye, iklimdeki değişikliği hissetmeye başladık.” dedi.
“İş yapma biçimlerimizi yeniden düşündüğümüz ve birlikte eylem yapabilme kapasitemizi nasıl artıracağımızı konuşacağız.”
MARUF21’de Türkiye'deki belediyelerin söyleyeceği birçok mesele olduğunu aktaran Büyükakın, “Pandemi de bir manada aslında kriz yönetimi meselesidir. Tedbir almazsak insanlığı büyük meydan okumalarla karşı karşıya bırakan ciddi risklerle karşılaşacağımız bir yere doğru ilerleyeceğiz. Dolayısıyla iş yapma biçimlerimizi yeniden düşündüğümüz ve birlikte eylem yapabilme kapasitemizi nasıl artıracağımızı konuştuğumuz bir çerçeve olacak MARUF. Şu ana kadar yapılmış çok ciddi katkılar var ama bu katkılar sonraki etkileri anlamında çok daha kıymetli katkılar olacak. Herkesi; yerli-yabancı hem akademisyenleri hem politika yapıcıları hem politikacıları bu platformda yer almaya, MARUF etkinliğine çok daha güçlü bir şekilde katılmaya davet ediyorum. Burada çok güzel şeyler olacak.” açıklamasını yaptı.
Geleceğin İnşası İçin 80’den Fazla Partner Maruf21’de Buluşuyor
UN-HABITAT, Columbia Global Centers İstanbul, Energy Cities, CDP gibi uluslararası partnerlerin yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜBİTAK MAM, İKSV, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi birçok STK, üniversite, kalkınma ajansı ve belediye MARUF21’in destekçileri arasında yer alıyor.
Yeniden Düşün, Birlikte Hareket Et (Re-Think, Co-Act)
İklim değişikliği, doğal kaynakların tahribatı, ayrımcılık, eşitsizliklerin ve yoksulluğun artışı gibi problemler bir yandan kenti ve kent sakinlerini tehdit ederken diğer yandan hâlihazırdaki kentleşme pratikleri ile daha da karmaşık bir hal alıyor. Mevcut yönetişim mekanizmaları ve paradigmalar ise, başta göçmenler, yoksullar, çocuklar, yaşlılar ve diğer kırılgan gruplar olmak üzere, kent sakinleri için adil ve eşitlikçi bir çözüm geliştirmede yetersiz kalıyor. Salgın hastalıklar, zorunlu göçler gibi toplumları ve bireyleri hızla ve büyük ölçüde etkileyen küresel ölçekli krizler, kentlerde şimdiye kadar tecrübe ettiğimiz süreçler ve yönetsel araçlar üzerine yeniden düşünülmesine ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Öte yandan problemlerin yaygınlığı, derinliği ve maliyeti tüm paydaşlarla birlikte hareket etmeyi zorunlu kılıyor. Bu problemler karşısında gittikçe daha hayati önem taşıyan sağlıklı, dayanıklı, kapsayıcı, yaratıcı, yenilikçi ve sürdürülebilir kentler oluşturmanın ilk adımı ise, bu konular üzerine yeniden düşünme ve birlikte hareket etme ihtiyacımızın farkına varmak.
6 Temel Eksen
COVID-19 salgını kentsel, ulusal ve küresel ölçekte bireysel ve toplumsal yaşama ilişkin konuları yeni baştan ele almanın gerekliliğini ortaya koydu. Salgın, tüm dünyada sağlık hizmetleri konusunda aksaklıklara, işsizliğe, ekonomik kayıplara, gelir eşitsizliğinde derinleşmeye, eğitim ve kültür sektöründe sıkıntılara sebep oldu. Kentten beklentilerin ve alışkanlıkların sorgulandığı bu süreç, kente dair algıları da yeniden şekillendiriyor. Kentlerde çoğunlukla hız ve hareketlilik üzerinden belirlenen öncelikler, bir anda karşı karşıya kalınan yavaşlama ve hatta durağanlık süreci ile birlikte değişiyor. Ev ve ofis kullanımları, uzaktan çalışma pratikleri, kamusal alan kullanımları, ulaşım yönetimi, gelir eşitsizliği ve kentsel sağlık imkânları gibi pek çok konu, üzerine yeniden düşünülmesi gereken temel meseleler haline geldi.
Dünya genelinde, kentleri derinden sarsan salgın sürecinden çıkarılan dersleri öğretilere dönüştürmek ve köklü dönüşümleri başlatmak için bir fırsat sunan Marmara Urban Forum’da birbirini besleyecek altı ana eksene odaklanılacak. Forum boyunca, “Sağlıklı”, “Kapsayıcı”, “Yenilikçi”, “Dayanıklı”, “Sürdürülebilir” ve “Yaratıcı” kentler olarak belirlenen temel eksenler etrafında; yerel yönetimler, kamu sektörü, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve tüm diğer paydaşlar ile birlikte yürütülecek bir diyalog, üretim ve paylaşım zemini oluşturulacak.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı