Küresel Migren ve Ağrı Derneği: “Ağrılarınız bir ay içinde 15 günden uzun sürüyorsa, kronik migreniniz olabilir”

Toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla 5-11 Eylül tarihleri tüm dünyada Kronik Migren Haftası olarak kabul ediliyor.

  • 06 Eylül 2021
  • Küresel Migren ve Ağrı Derneği: “Ağrılarınız bir ay içinde 15 günden uzun sürüyorsa, kronik migreniniz olabilir” için yorumlar kapalı
  • 599 kez görüntülendi.
Küresel Migren ve Ağrı Derneği: “Ağrılarınız bir ay içinde 15 günden uzun sürüyorsa, kronik migreniniz olabilir”

Toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla 5-11 Eylül tarihleri tüm dünyada Kronik Migren Haftası olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda, Küresel Migren ve Ağrı Derneği hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı. 

Dernekten yapılan açıklamaya göre; kronik migren en az 3 ay boyunca, ayda 15 gün veya daha sık ortaya çıkan ve bunların en azından 8'inin migren özellikleri taşıdığı baş ağrısı durumu olarak tanımlanıyor. Toplumda 1,4 – 2,2 oranında görülen kronik migrenin kişinin sosyal yaşamını, fiziksel ve mental performansını büyük oranda etkilediği belirtiliyor. Bu ağrı dönemlerine depresyon, anksiyete ve kronik farklı ağrı tipleri de migrene sıklıkla eşlik edebiliyor. Kronik migren aynı zamanda, hastaların sosyal ve aile hayatına verdiği çok ciddi zararlarıyla birlikte, toplum açısından da önemli iş gücü kaybına sebep olabiliyor. 

 

Migrenin günlük yaşamınızı ne sıklıkta kesintiye uğrattığını anlamak ve ayda kaç gün baş ağrısı çektiğinizle ilgili kayıt tutmak önemlidir. Ağrılar ayın yarısından fazlaysa, kronik migreniniz olabilir ve semptomlarınızı azaltmaya yardımcı olmak için bir başağrısı uzman hekimine görünmeniz faydalı olabilir. Baş ağrısının karakterine ve süresine göre kronik migrende en doğru tanıyı bu alanda uzman bir hekim koyabilir. Etkili şekilde sonuç alınabilmesi için de, kronik migren ağrılarına yönelik hastalık yönetiminin başağrısı uzman hekimlerince ele alınması gerekiyor.

 

Dernek, migreni tetikleyen faktörleri ise beslenme, uyku düzeni, yaşam tarzı, çevresel ve fizyolojik değişiklikler başlıkları altında şöyle özetliyor: 

 

  • Bazı hastalarda belirli yiyecekler, alkol alımı, öğün atlama, kafein yokluğu ve dehidrasyon. 
  • Uykusuzluk veya aşırı uyuma gibi uyku alışkanlıklarında değişikliklerin olması. 
  • Yoğun egzersizler ve uzun yolculuklar yapmak. 
  • Parlak veya titrek ışık, güçlü kokular ve belirgin hava değişikliklerine maruz kalmak.
  • Duygusal sıkıntı, stres veya stresli bir dönemden sonra ani rahatlama yaşamak. 
  • Kadınlarda menstrüasyona neden olan hormonlarda değişiklik. Hormonal gebelik kontrolünde veya hormon replasman tedavisinin kesintiye uğraması. 4,5

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı